Yaz sıcaklarının yoğun şekilde hissedildiği bu günlerde serinlemek için herkes sahilleri dolduruyor. Deniz keyfi serinlemek için en iyi alternatif olarak tercih edilirken buzlu bir içecek deniz kenarında serinleme keyfini iki katına çıkarıyor. Tabii ki bir kahve sever olarak bizde buzlu içecek tercihimizi genelde kahve çeşitlerinden yana kullanıyoruz.
Bizim yaz sıcaklarındaki en çok tükettiğimiz kahve çeşidi cold brew (soğuk demleme kahve) ama ice
americano, ice latte, ve frappe gibi soğuk tüketilen kahvelerde genellikle yaz sıcaklarının en
çok tercih edilen içecekleri arasında!
Soğuk kahvelere detaylı bakacak olursak öncelik ice latte sütlü kahve severlerin en çok tercih ettiği kahve çeşidi. Sanırım Türkiye’de Türk Kahvesinden sonra en çok tüketilen kahve latte. Tabii yazında bu tercih ice latte olarak değişiyor.
‘Ice latte’nin yapımı ise oldukça basit. Ice latte yapmak için sunum yapılan kabın üçte ikisini dolduracak kadar buz alınıyor ve üzerine süt ve double shot espresso ekleniyor. Hafifçe karıştırılarak servise hazır hale
geldikten sonra keyifle yudumlayabiliyorsunuz. Americano nedense bizim kişisel olarak çok tercih etmediğimiz bir kahve çeşidi. Espresso üzerine latteden farklı olarak sıcak su ekleniyor.
Keşfedilme hikayesi ise oldukça ilginç!
II. Dünya Savaşı sırasında İtalya’da bulunan Amerikan Askerleri kahve içmek istediklerinde filtre kahve makinesi bulamıyorlar. İtalya’da espresso ağırlıklı kahve tüketimi olduğu için bu kahve Amerikan askerlerine biraz sert geliyor. Amerikalılar espressoyu kendi alışık oldukları filtre kahveye benzetmek için üzerine su ilave ederek kendi filtre kahvelerini yapıyorlar. O dönemdeki mekan sahipleri de bir Amerikalı mekana geldiğinde ne içeceğini bildiği için “Americano” diyor ve günümüze kadar bu isim ile geliyor.
Ice americano ise yine ice latte ile benzer tarifle yapılıyor ancak süt yerine su konuluyor. Frappe ise şans eseri icat edilen bir kahve çeşidi. Yunanistan’da oldukça sık tüketilen ve her köşe başı mekanda içebileceğiniz bu soğuk kahve, 1957 Selanik Uluslararası Fuarı’nda şans eseri icat ediliyor.
Selanik Uluslararası Fuarı‘nda, Nestle Yunanistan temsilcisi Giannis Dritsas, süt, çikolata tozu, shaker ile çalkalanarak hazırlanan bir içeceğin tanıtımı yapıyor. Fuardaki bir mola sırasında, şirketin bir başka çalışanı kahve sever Dimitris Vakondios, kendine kahve yapmak için sıcak su arıyor fakat bulamıyor. Sıcak su bulamadığı için ve patronunu sık sık çikolatalı içeceği shaker ile sunarken gördüğü için, aynı şeyi çikolata tozu yerine hazır kahve kullanarak yapmaya karar veriyor ve kahveye soğuk su ilave edip shaker
ile çalkalıyor. Böylece şans eseri ünlü Frappe kahvesini yaratmış oluyor. Frappe o zamanlarda bugüne kadar Yunanistan’da en çok tüketilen soğuk kahve olarak günümüze kadar geliyor.
Son kahve çeşidimiz ise soğuk demleme kahve yani cold brew.
Sanırım bizim için kahve çeşitleri arasında en favori olanı. Hatta kahve çekirdeklerinin tadını en iyi şekilde
alacağınız demleme yöntemi desek yanlış olmaz. Cold brew en zahmetli ve zor demleye sahip olan kahve çeşitlerinden biri. Yapımı biraz uzun sürüyor. Cold Brew’un sırrı, yavaş yavaş demlenmesinde yatıyor. Bir aparat yardımıyla uygun boyutlara çekilmiş kahvenin üzerine belli saniyelerde soğuk su damlatılıyor. Bu işlem en az 12 saat(48 saate hatta daha fazlasına bile çıkabiliyor) boyunca devam ediyor. Demleme sonucunda düşük asiditeli bir kahve elde ediliyor. Bu da tabi ki daha az kafein demek. Sıcak demleme yöntemlerine göre bence kahve tadının daha iyi ve yoğun alabiliyorsunuz. 3 dalga kahvecilerin pek çoğunda bulmanız mümkün ve evde basit yöntemlerle sizde yapabilirsiniz.
Serin ve bol kahveli yazlar dileriz.
Yorum Bırak